Bilmediğim bir sokağa giriyorum.
Sokak sessiz,sokak yalnız..
Küçük küçük dönüşler yapıyorum,bilmiyorum
belki de aynı yerden az önce geçtim.Ama sorgulamadan yürüyorum.
Adımlarım ağır ağır vuruyor darbelerini.
Ne öfkeli ne de kızgın sadece suskunlar.
Ne mutlu ne de mutsuz sadece biraz kaybolmuşlar.
Sokağın sonunda ne var bilmiyorum.
Bir gülüş mü belki ? Bir sevinç mi belki ? Ya da bir son mu belki ?
Belkiler hiç bitmediler.Bitmeyecekler de.
Sokağın sonunu tahmin edemeyeceğimi hergün yeniden öğreniyorum.
Bazen hüzünlü bazen mutlu bir bekleyiş bu ama her zaman heyecan dolu..
Sokağı izleyerek sonunu göremeyeceğimi biliyorum.
Başımı biraz yukarı kaldırıyorum.
Küçücük bir yıldız kayıyor gökyüzünden.
Ardından bir tane daha.
"Aydınlıklar düşer ama bitmezler" öğreniyorum.
Başını öne eğdiğinde sokaklar hep bilinmez hep karanlık ama
"Dik tuttuğunda yeni umutlar düşer gözlerinin önüne""
Umudu ne tutabilir ne de yakalayabilirsin.
Sadece koşarsan sokağın her köşesinde gülebilirsin ....
Tnr Trmr
Sokak sessiz,sokak yalnız..
Küçük küçük dönüşler yapıyorum,bilmiyorum
belki de aynı yerden az önce geçtim.Ama sorgulamadan yürüyorum.
Adımlarım ağır ağır vuruyor darbelerini.
Ne öfkeli ne de kızgın sadece suskunlar.
Ne mutlu ne de mutsuz sadece biraz kaybolmuşlar.
Sokağın sonunda ne var bilmiyorum.
Bir gülüş mü belki ? Bir sevinç mi belki ? Ya da bir son mu belki ?
Belkiler hiç bitmediler.Bitmeyecekler de.
Sokağın sonunu tahmin edemeyeceğimi hergün yeniden öğreniyorum.
Bazen hüzünlü bazen mutlu bir bekleyiş bu ama her zaman heyecan dolu..
Sokağı izleyerek sonunu göremeyeceğimi biliyorum.
Başımı biraz yukarı kaldırıyorum.
Küçücük bir yıldız kayıyor gökyüzünden.
Ardından bir tane daha.
"Aydınlıklar düşer ama bitmezler" öğreniyorum.
Başını öne eğdiğinde sokaklar hep bilinmez hep karanlık ama
"Dik tuttuğunda yeni umutlar düşer gözlerinin önüne""
Umudu ne tutabilir ne de yakalayabilirsin.
Sadece koşarsan sokağın her köşesinde gülebilirsin ....
Tnr Trmr
Çocukluk avuçlarımızda eriyen eski bir
masal,oyunlar;özlediğimiz bir neşe,küçüklerin yanına sığınırken hatırladığımız
bir umut,aptalca görünür diye gizleye gizleye yaşamaya çalıştığımız bir
mutluluk,hayallerimizse herkesin dilinde acı bir şaka..İşittiğimiz her olumsuz
düşünce yaşama heyecanımızı sömüren sessiz bir katil..Bizi bizden almaya
çalışır da farkedemeyiz bile.Ölürüz biz.Yüzümüzdeki son tebessüm isyanımız
olur.Ne süpermen kurtarabilir bizi ne de masallardan fırlayacak iyilik
savaşçıları.Sadece güzel bir söz..güzel bir düşünce kurtarabilir bizi...
Taner Tarımer
Taner Tarımer
"Önce sevgi sonra da bilgi gerekir
dünyaya.Hayatın bilgisiz sevgilisi olursan sadece aptal bir aşık olursun.Hayatı
sadece bilgiyle yaşarsan da mutsuz bir alim olursun.Ama aşık bir alim olursan
unutulmaz olursun"
Taner Tarımer
Taner Tarımer
Bazı sahneler vardır hayatın
içinde;kimilerinin cesareti yoktur yaşamaya,sadece uzaktan
seyrederler,kimilerininse korkmaya vakitleri yoktur sadece gülmeyi ve mutlu
olmayı seçerler. tnr trmr
rüya gibi birşey..
Geçen
gün bir rüya gördüm.Rüyamda gökyüzünden kayıp düşmüştü bir yıldız.Onunla
konuşmaya başladım birden.Bana yalnızlıktan bahsetti."Ben hep yalnızdım"
dedi.Gözlerim doldu çünkü yalnızlık hep korkutur beni."Peki ama neden hep
yalnızdın" dedim.Eğer ışık tutarsan dünyaya yalnız olmak
zorundasındır" dedi.Düşündüm anlam veremedm.Yıldız beni düşünceli görünce
anlatmaya devam etti. "Sen hiç iki yıldızı bir arada gördün mü?" diye
sordu."Hayır" dedim.
Yıldız
- Göremezsin de zaten.Dünyadaki bütün varlıklar karanlıkta bir arada
olurlar...Kalabalık bir caddede yürü..İstediğine sor..Herkesin bir derdi
vardır.Oturur dinlersin..Güzel birşeylerden bahsedecek olsan..İlgileri kaybolur
insanların..Derdini paylaşmadığını düşünürler garipserler seni..İşte o zaman
yalnızlığın başlar..Güzel birşeyler düşündüğün sürece yalnızlığın da
büyümeye devam edecektir..
Sustum..Gözlerimden yaşlar döküldü..İnsanlarla paylaştığım
çoğu şeyin dert olduğunu gördüm..Üstelik dert edilmeyecek dertlerdi..Sadece
konuşmak için konuştuğum insanlar oldu çünkü hep korktum..İnsanın içinde vardır
bu korku..bazen gizlersin bazen kamufle edersin ama kendi başına kaldıgında
yüreğinde hissedersin bu korkuyu..
Sana birşey söylemek istiyorum..Ben korkağın
biriyim..Saçma belki ama korkuyorum en güzel duyguları hissederken anlatacak
sevdiklerimin olmamasından..Sevdiğim insanlar hep etrafımda olsunlar
istiyorum..Çünkü böyle güzel hayat..ve birşey daha söylemek istiyorum..Eğer
düşecek olursam yalnız bırakma beni..Ama dokunma da bana..Sadece sevgini
hissediyim yeter bana..Ben düştüğümde beni kaldırmaya,yardım etmeye çalışma
sakın..Eğer kendi başıma kalkmayı,kendi başıma yürümeyi öğrenemezsem tekrar
düşeceğim..
tnr
trmr
SESSİZLİK VARDIR HEP,EN ÇOK KONUŞMAK İSTEDİĞİM
SAHNELERDE...SÖYLEMEK İSTEDİĞİM ŞEY...
Dertlerini anlatırken özet gecme.
Ben
hikayelerin tamamını dinlemeyı severim.Öyle olmasaydım kıtap almaz sadece
arkalarını okurdum.
Arkadaşlık
da dostluk da kitapları sevmek gibidir.Ya sadece hayatını arka bahceden
seyreder gibi uzaktan selamlarsın ya da bahcenin kapısında
gülümser,"içeri girebilir miyim" diye sorarsın.Elime kıtap
aldıgımda seni okuyabilir miyim demem.Ama içimde bir mutluluk olur.Sanki
yeni güzel bir hayata baslar gibi,"seni yasayabilir mıyım" der gibi
bakarım kapagına.Dostluk da arkadaslık da boyledır işte."içerı girebilir
miyim" der gibi bakarsın kapıdan,sessizce soyler gulumsersın...Eger
içinden gecen herseyı soylersen belkı yenı bir dost kazanırsın.Her ınsanı
kazanamazsın ama her zaman dost olabilirsin insanlara.Bu güzel birşeydir.
Taner
Tarımer
Cümlelerim
eksik..Cümlelerim yarım..
Gülümsüyorum
belli belirsiz..
Belki
de sadece sözcüklerle varım..
ATEŞBÖCEĞİ VE ÇOCUK
Küçük
bir çocuk balkona doğru koşup gelmişti.Onu gören ateşböceği "İnsanları
tanımak zordur" dedi."Çünkü insanların çoğu kendilerini bile tam
olarak anlayamaz,yaşadıklarını hissedemezler.Çok şeye şikayet edip az şeyle
mutlu olmaları da bundandır" dedi.Elektriklerin kesildiği,çocuğun
karanlıktan korkup,yıldızlara sığınmak için hızla balkona çıktığı bir geceydi o
gece.Ama hava bulutluydu.Sığındığı şey küçük bir ışıktı.Evet ateşböceğiydi
o.İsmini duymuştu ne olduğunu biliyordu ama onu hayatında ilk kez
görüyordu.Devam etti böcek "Sadece kendini tanıyan insanlar mutluluğun
değerini bilebilirler" dedi.Çocuk düşünceli gözlerle baktı böceğe.Böcek
duraksadı sonra devam etti "Kendi başına yürürken gülümseyen bir insan
tanıyacak olursan,iki ihtimal vardır önünde;ya deli olduğuna inanırsın ya da
gerçekten mutlu biri olduğuna"."İnsanlar" dedi
böcek."İnsanlar genelde deli olduğuna inanırlar"."Peki ben neye
inanmalıyım" dedi çocuk."Çok erken" dedi böcek."Senin için
çok erken.Herşeyden önce kendini tanıman gerekiyor." "Peki ama
nasıl" dedi çocuk.Sabırsızlanmıştı.Daha düşünmeye fırsat olmadan
soruvermişti.Acaba yanlış mı yaptım diye düşünürken,bu düşünceden
vazgeçmişti.Çok merak ediyordu ve bu soruyu merak duygusu sormuştu ona.Düşünmesi
anlamsızdı."Nefes aldığın anı hisset" dedi böcek.Derin bir nefes aldı
çocuk.Böcek çocuğun şapşallığına gülümsedi.Dünyanın en masum çocuklarından
biriydi bu.Başını sağa sola sallayarak devam etti böcek "Ama yaşamı
bilindik halleriyle çekme içine.Aldığın nefesin kattığı birşeyler olsun.İçine
çektiğin hayatta sen de varsan eğer,mutluluğun varsa eğer işte o an,sen
sensindir".Ateşböceği mutlu olmuştu.Sevimli çocuğu sevmişti.Ona birşeyler
öğrettiyse eğer,bugün en mutlu günlerinden biri olacaktı.Bir şarkı uydurdu ve
uçarak söyledi.Bir kelimenin tatlı bir şekilde yankılanışı gibiydi."İşte o
sensin".Mutlulukla nefes aldığın anlarda sen..sensin" diyordu
şarkı.Büyülenmişti çocuk. Ateşböceği uçarken, sanki gökyüzünde bir yıldız
defalarca kayıyordu.Kaymaktan da hiç vazgeçmeyecek gibiydi.Şarkı da hiçbir
zaman anılarından silinmeyecek tatlı bir melodiye sahipti."Mutlulukla
nefes almak" dedi."Alacağım" dedi çocuk.Yüzünde kocaman bir
gülüşle baktı sığındığı küçük aydınlığa."Sen" dedi."Sen küçücük
yüreğimi aydınlatan en güzel ışık oldun" dedi.Evet olmuştu.Elektriklerin
gidişi için elektriklere,sahte aydınlıkların sönüşü için sokak lambalarına
defalarca teşekkür etti.Ateşböceğinin en mutlu günüydü bugün.
TANER
TARIMER
ve
bitirmeye kıyamadığım bir hikayenin ilk satırları olabilirdi ancak :)
gerçekten
DEVAM ETMELİ Mİ :)))
EĞİTİM VE HAYALLER ÜZERİNE
vakit
varken tomurcukları topla çünkü zaman hala geçip gidiyor ve bugün gülümseyen bu
çicek yarın ölüyor olabilir. (ölü ozanlar derneği ) her çiçeğin bir zamanı
vardır güzel kokmak,güzel olmak için güneşe ihtiyaçları vardır.ve eğer güneşe
ihtiyacı olduğu anda karanlık bir odada kalmak zorunda kalırsa o çiçek ölür ya
da nefes almak daha zor olur.insanların da diğer canlılardan farkı
yoktur.Mutlulukla nefes aldığı belirli şeyler vardır.Ruhu belirli şeylerle
canlanır.Güneşe ihtiyacı olduğu anda,yani mutlulukla nefes almaya ihtiyacı
olduğu anda karanlık bir odada yaşıyorsa o gün ruhu biraz daha ölüyor
olabilir.Evet biraz daha erteyebilir,biraz daha bekleyebilirsin güneşi.Evet
mecburiyetlerden biraz daha karanlık odada kalabilirsin.Sabredebilirsin.Ama
hayatın yarın biteceğini bile bile uzun zamanlarını yaşamak istemediğin o odada
geçirirsen,ruhun yaşlanır farkında bile olmazsın.Ruhunun çok mutlu olduğu çok
heyecan duyduğu anlarda onu bir odaya kapattığında kendini mahkumdan farklı
hissetmezsin.Ve hapishanelerde mahkum olmaktan daha kötüdür hayatın içinde
mahkum olmak.Çünkü hapiste sana verdikleri bir odada özgürsündür,istediğin
herşeyi yapabilirsin.Ama hayatta mahkum olduğunda belirli yıllarda sistemin
kurallarını yerine getirmek zorundasındır.Ve mahkumlar bile senden daha
özgürdür.Neyse insanın tek çabası özgürlüğüne kavuşabilmek.Umarım heyecan
duyduğu,mutlu olduğu ve çaba gösterdiği hayalleri olan herkes birgün
özgürlüğüne kavuşabilir.Ve umarım çiçekler solmadan güneşi görebilirler...
Sayende
arşivime bir yazı daha eklendi Teşekkürler ÇAĞRI KARAHAN :)
RÜYA DEFTERİ bir yaprak bir :D
"Bana
bir sır ver" dedi."Benim bir sırrım yoktur,sırlar karmaşıklığa neden
olurlar" dedim.Ama bir sır vermelisin dedi."Neden"
dedim."Eğer bir sırrımız olursa sadece ikimize ait birşey olmuş olur ve
ben bunu düşündükçe sen yokken de,sana kendi kendime gülümseyebilirim"
dedi.Ellerimle gözlerini kapattım.Birkaç adım attık
birlikte."gülmeee" dedim güldük :) sonra gözlerini açtım "ne
görüyorsun" dedim."yağmuurr" dedi."ne yağmuru be"
dedim."yağmur yağıyor manyak" dedi.Güldük.Tam koşmaya başlıyordu ki
tuttum kolundan.Gülümseyerek "Eller yukarı sayın bayan" dedim.Bir
kahkaha attı ve "bu hangi deli senaryondan" dedi."Ben çok
ciddiyim,şimdi teslim olma zamanı" dedim.Yüzüme beceriksiz bir
tiyatrocunun her an gülecekmiş gibi somurtmaya çalıştığı anki ifade geldi.Bir
kahkaha daha koparttık.Durakların içinde yağmurdan saklanan insanlar bize
deliymişiz gibi baktı.Bizse sadece güldük ve yürümeye devam ettik.
Bazı sahneler vardır hayatın
içinde;kimilerinin cesareti yoktur yaşamaya sadece uzaktan
seyrederler,kimilerininse korkmaya vakitleri yoktur sadece gülmeyi ve mutlu
olmayı seçerler.
-Sır
neydi ?
-
Ne sırrı ? Ben öyle birşey hatırlamıyorum :)
-Hani
gözlerimi kapatmıştın ya.Birşey göstericektin bir sırrını söyliycektin :)
-O
an gerçek miydi ? Ben de deli senaryolarımdan biri sanıyodum :D
-Gerçekti
tabi eşşek :D
-Ne
eşeği be ! :)
-Öküz
eşşeği :D
-Yuh
artık yeni bir tür mü bu:D
-Evet
senin son halin :D
-
Vay be ben neymişim :) Eee ne diyoduk ? :)
-Sır
diyoduk.Eskişehiri dinliyorum gözlerim kapalı diyoduk :)
-
Vay be şiirler :) senden şair olur demiş miydim :D yok yok vazgeçtim senden
bi halt olmaz :D:D
-Ne
diyosun sen be ! Benim şiirime kurban ol sen :p
-He
he :D
-Ne
gülüyosun !
-Ben
senin şiirine kurban olur muyum bilemem de sen benim akıl oyunuma çoktan kurban
oldun :D
-Yine
konuyu değiştirdin dmi lanet hep yiyorum bunu :D hadi söyle :)
-Neyi
? :)
-Neyi
olacak sırrı ! artık değiştiremezsin konuyu :D eller yukarı :D
-Tamam
söylüyorum.Gözlerini kapattığımda hiçbirşeyi görmedin.Her yer karanlıktı.Tek
bir ışık bile yoktu.Ama sen güldün.Sadece güldün.İçinden tek birşey
geldi.Gülmek,gülmek ve gülmek.Çünkü hayatı hissediyorsan,yanındaki insanı
hissediyorsan illa onu görmene gerek yoktur.İlla çok güzel bir şehirde,lüks bir
evde yaşamana gerek yoktur hayatı sevmek için.İşte benim sırrım da
bu.Aydınlıkta da karanlıkta da hayatı ve değer verdiklerimi sevebilmek.Bu
mutluluğu sırılsıklam olmam gerekse bile yağmura teslim olmam gerekse bile
hissedebilmek :)
SON
Eğer
sadece içten güzel bir hayat için yaşıyorsan...fırsatın yoksa yağmurdan kaçmaya
bırak teslim ol yüreğindeki aydınlığa :)
-Dur
be eşşek benim de söyleyeceklerim var :D
-Sen
sus amatör şair :D
-Niyemiş
o ben de birşey söylemicek miyim :D
-Tamam
söyle sen sadece Ökkeş de ve noktayı koyalım hikayeye :D
-
Ne ökkeşi ?
-Kızım
senin en büyük sıkıntın bana aynı anda hem öküz hem eşek diyememek:D Sana
kolaylık sağladım işte :D
-
Vay be güzelmiş :D Senin kafan çalışıyo be Ökkeş :D
-
Tamam uzatma :D bitti :D
SON
:))
sadece
TANER TARIMER :D
SOKAK MANZARALARI
-
Bana bak çocuk ! senin adın ne ?
-
Benim adım Toprak efendim.
-Gecenin
4 'ünde ne yapıyorsun sokakta ?
-Gökyüzünü
seyrediyorum efendim.Evde otururken iyi hissedemiyorum dünyayı.Ben de sokağa
çıktım.Her zaman buraya gelmesem de farklı farklı sokaklara çıkarım efendim.
-Peki
ama hissedemediğin şey ne ? Buraya çıkınca hissettiğin şey ne ?
-Hayat
efendim.Sadece hayat...Buğulu bir pencerenin ardında,günlerdir bu sokaklarda
oturan yaşlı amcanın ne hissettiğini anlayamam efendim.Onunla birlikte üşüyüp
onunla aynı duyguları paylaşamam.Eğer onun gibi insanları anlayamazsam,onlarla
aynı şeyleri hissedemezsem hayatı da anlayamam ve yaşadığımı hissedemem
efendim.
-Ama
bu sokakta oturup neyi değiştirebilirsin ? Bu küçük halinle ona yardım
edemezsin ki.Hem neyi bekliyorsun bu sokakta ?
-Güneşi
bekliyorum efendim.Bir kaç saat içinde öyle güzel bir şekilde doğacak ki;
aydınlığına,sıcaklığına ve gözlerinizde büyüyen dünyanın güzelliğine
inanamazsınız efendim.En güzeli de o amcayla birlikte aynı mutluluğu
hissetmenin büyüsünü anlatamam efendim.Evet ben küçük olabilirim.Saatlerce
koşsam da bu küçük adımlarımla çok uzağa da gidemeyebilirim.Ama burda oturmamın
işe yaramadığını,sokaktaki amcaya yardımcı olamayacağını söyleyemezsiniz
efendim.Çünkü ben buraya oturduğumda sizin gibi abiler gelir geçer.Gecenin bu
saatinde ne yaptığımı sorarlar.Ben de amcayı anlatırım.Neler hissettiğimi
anlatırım.Belki beni küçük görüp dinlemezler.Ama bir kişi dinlerse...sadece bir
kişi dinlerse o amcaya yardım etmiş olurum.En güzeli de buğulu pencerelerin
ardında kalan bir kalp daha insan sevgisiyle pencereleri delip
geçebilir.İnsanlara sadece insanlığıyla,önyargısız ve saf bir sevgiyle
yaklaşabilir efendim.İşte bu yüzden burdayım.Karanlığın ortasında güneşin
doğacağına inanan bir çocuk olduğum için !
HOŞÇAKAL KARDEŞİM DENİZ
Ben
küçük bir balıktım.Yüzmeyi yeni öğrenmiştim.Kayalıkların arasından geçmiştim.O
kadar zor kayalıklardı ki bu küçük halimle yaptığıma inanamamıştım.Sonra
sevimli küçük bir balıkla karşılaştım.O da geçmişti benim geçtiğim yerlerden.O
anlattıkça bu tesadüfe şaşırıp gülümsedim.O da gülümsedi ve gülümsemekten hiç
vazgeçmeyecek gibiydi.İçimde garip bir duygu uyandı.Bir anda benimle birlikte
yüzmeye başlamıştı sevimli balık.Sorgulamadım."Benimle yüzme" demedim
ona.Ben hep tek başıma yüzmüştüm.Alışkın değildim bu duruma.Ama o da benimle
yüzmek istiyorsa,yanımda olacaksa daha güçlü hissetmez miydim kendimi ?
Kuşkusuz öyle olmalıydı,öyle hissettirmeliydi onunla yüzmenin verdiği
mutluluk.Sonra onunla yüzmeye başladık.Yüzdük ve günlerce yüzdük.Karşımıza hiç
kayalık çıkmamıştı ve ben hep ona bakıp gülümsüyordum.O da bana gülümsüyordu
hem de hiç bir zaman yüzünden silinmeyecek bir şekilde.Güvenle ve inançla.Ama
birgün.Sadece birgün kayalıklar çıktı karşımıza.Ben farketmedim.Farkedemedim.Sevimli
balığa gülümserken kayalıklara çarptım.Ama ona birşey olmamıştı.Çünkü o
alışkındı yalnız olmayan yüzmelere.Çünkü onun kahramanları vardı kayalıkların
arasından geçerken.Bense hep tek başıma geçmiştim kayalıkların arasından.Benim
kahramanlarım süzgeçlerimdi.Süzgeçlerm yaralandılar ve ben düşmeye başladım
dibe doğru.Sevimli balık arkasına bakmadan yüzmeye devam etti.Çünkü
kahramanları vardı onun.Kahramanları için yüzmeye devam etmeliydi.Yadırgamadım
onu.Hiç de kızmadım.Dibe doğru düşerken sadece gülümsedim sevimli
balığa.Arkasından bakıp "hoşçakal" dedim gülümseyerek.Sonra yere
düştüm.Süzgeçlerime bir soru sordum."İyileşebilecek misiniz"
dedim."Zamanla evet" dediler."Yeter ki sen güneşi
izlemeye,aydınlıkları izlemeye devam et " dediler.Süçgeçlerimin gücüne
şaşırdım.Onlarla gurur duydum.İyileştiğimde kendi hayatımın kahramanı olmaya
devam edecektim.
TANER
TARIMER
İnsan
bazen sevdiklerinin kahramanı olmaya çalışırken,kendi hayatının kahramanı
olduğunu unutabilir,unuttuğunun farkında bile olmadan.Bu bir an da
olabilir,birgün de.O an düşebilirsiniz dibe doğru.
Siz
düşerken insanlar da korkup,dehşete kapılıp,yanınızda olmaktan
vazgeçebilirler.Çünkü onlar kahramanlıklarınıza alışkındır,düşmelerinize değil.